ZİNA SEBEBİYLE BOŞANMA DAVALARI
- Alican Kanilmaz
- 19 Şub 2024
- 4 dakikada okunur
TMK m. 161 hükmüne göre ; “ Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur. “
Zina, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununa göre düzenlenen özel bir boşanma sebebidir. Hukukumuzda zina sebebiyle boşanma davasında kusur ilkesi kabul edilmiştir. Aynı zamanda zina bir mutlak boşanma sebebidir. Yani boşanma sebebi olarak gösterilen zina vakıasının varlığının ispat edilmesi durumunda kadın veya eşin açmış olduğu davada bu olayın evlilik birliğine etkisine bakılmaksızın boşanma kararı verilmelidir.
Zina sebebiyle boşanma kararı verilebilmesi için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlar evlilik koşulu, cinsel ilişki koşulu ve kusur koşuludur.
Evlilik koşulu, zina sebebiyle boşanma kararı verilebilmesi için öncelikle hukuken kurulmuş bir evlilik ilişkisinin bulunması demektir.
Herhangi bir sebeple boşanma davası açılmışsa bu davanın devamı süresince sadakat yükümlülüğü devam eder. Ne var ki her dava açıldığı tarihteki koşullara tabi olduğundan dava tarihinden sonra meydana gelene zina vakıası eldeki boşanma davasında taraflara kusur olarak yüklenemez. Bu sebeple eldeki bulunan davanın ıslah edilerek boşanma davasının devamı sırasında işlediği iddia olunan zina fiilinin veya başkaca kusurlu davranışın eldeki davada karşı tarafa kusur olarak yüklenmesinin mümkün olmayacağı Yargıtay’ın kabulündedir.[1]
Zina sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için eşlerden birinin eşi dışında karşı ya da aynı cinsten birisi ile bilerek ve isteyerek cinsel ilişkide bulunması gerekir. Zina, eşi dışında karşı ya da aynı cinsten[2] başka birisi ile istenerek gerçekleştirilen cinsel ilişki olarak değerlendirilir.
Doktrinde zina için tam ve normal bir cinsel ilişki şarttır. Oysa Yargıtay, zina için gerekli ortama girilmiş ancak elde olmayan sebeplerden dolayı eylem teşebbüs derecesinde kalmışsa bile bu hareketi zina sebebiyle boşanma için yeterli saymaktadır.[3]
Zina olayının varlığı bazı ipuçları, tavır ve davranışlardan çıkarılacak karinelerle kabul edilmelidir. Yargıtay bir kararında “ … Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunun sabit olduğu kabul edilmiş ise de; erkeğin başka kadınla uygunsuz fotoğraflarının olması ve başka kadınla birlikte yaşaması, cinsel ilişkinin güçlü karine ile yaşandığına ve dolayısıyla zinanın varlığına delalet eder. “ buna işaret etmektedir.
İçerisinde cinsel bir organ olmayan ve salt sevgi, muhabbet ifade deb aşıkane hareketler; okşama, kucaklaşma, öpüşme sadakatsizlik oluştursa bile zina kavramına girmez. Dolayısıyla aşıkane hareketler esas alınarak zina sebebiyle boşanma kararı verikemez. Ancak aşıkane hareketler zinanın varlığına fiili karine oluşturabilir.[4] Yine değinmek gerekir ki, cinsel içerikli iletişim ( Telefon, mesaj, mektup vs. ) zinanın varlığı için yeterli değildir.
Her iki eş de zina eylemini gerçekleştirmişse her iki eş de birbirlerine karşı zina sebebiyle boşanma davası açabilirler. Fakat zina sebebiyle açılan boşanma davasında başka kusurlar ileri sürülerek takas savında bulunamaz.
Karşılıklı olarak açılan zina sebebiyle boşanma davalarında eşlerden birinin önce zinaya başlamış olması diğerinden fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekçe sayılamaz. Kusur, önce veya sonra bir davranışta bulunmakla değil, davranışın niteliği ile ölçülür.
Zina sebebiyle boşanma davalarında cinsel ilişkinin varlığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde gerçekleşmelidir. Nitekim Yargıtay bir kararında[5]; “ …. Zina olayının mevcut sayılabilmesi için en önemli koşulu, cinsel ilişkinin varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olmasıdır…. Davalı kadının konuşma içeriğinden evlilik sırasında bir başka erkekle birleşmenin gerçekleştiği anlaşılmamaktadır. Bu nedenle davalı kadının davranışları zina değil, güven sarsıcı davranıştır. “
Otelde aynı odada gecelemek[6], yalnız olarak eve almak[7], gebe kalmak, zührevi hastalığa yakalanmak, fotoğraflar[8] delil olabilir. Mektup, hukuka uygun şekilde ele geçirilmişsse delil olarak kullanılabilir. Hukuka aykırı elde edilme iddiası davalı tarafından açıkça ileri sürülmelidir. Yine aynı şekilde hukuka uygun şekilde elde edilmiş olmak şartıyla bilgisayar kayıtları, telefon kayıtları, ses kayıtları, kamera kayıtları, sosyal medya paylaşımları hukuka uygun elde edildikleri takdirde zina vakıasının ispatında kullanılabilir.
Zina sebebiyle boşanma davalarında tanık anlatımları zina eylemini ispat araçlarından biridir.[9] Zina eyleminin tam bir görgüye dayanılarak ispat edilmesine az rastlanır. Yaşam deneyimleri ve durumun gereklerine göre cinsel ilişkinin gerçekleştiğini gösterecek olan eylemlerin ispat edilmesi yeterlidir. Davalı ile arasında husumet bulunan tanıkların çelişkili beyanlarına ya da tanıkların başkalarından aktardıkları olaylara dayanılarak hüküm kurulamaz.[10]
Soruşturma evrakları da zina ilişkisi ispat edilebilir. Yine aynı şekilde otel kayıtları da delil olarak kullanılabilir.
TMK m.184/3 hükmüne göre tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hakimi bağlamaz.[11] Yine zina sebebiyle boşanma davasında yemin bir delil olarak kullanılamaz.[12]
Boşanma davalarında dava hakkının ortadan kalkması iki halde mümkündür. Af ve hak düşürücü süre. Zina sebebiyle boşanma davasında davaya hakkı olan kadın veya erkeğin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay, her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affın varlığının kabul edilebilmesi için kayıtsız şartsız bir irade beyanının olması ya da en azından affı gösterir fiili bir tutum ve davranışın gerçekleşmiş olmasıdır.
Zina sebebiyle açılan boşanma davalarında davacıya şartları bulunması halinde maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası,iştirak nafakası, velayet verilebilir. Yine aynı şekilde şartları bulunması halinde davalı da bunları alabilir.Fakat davalı eş, zina sebebiyle ağır kusurlu sayılacağından ve özel boşanma sebebi olduğundan yoksulluk nafakası, maddi tazminat, manevi tazminat verilemez.
Zina sebebiyle boşanma davalarında hakim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.
Başka boşanma davası, karşı boşanma davası ya da birleştirilmiş boşanma davası olup da o davalarda verilen boşanma kararı temyiz edilmeyerek kesinleşmişse, görülmekte olan zina sebebiyle boşanma davası konusuz kalır ve karar verilmesine yer olmadığı karar verilir. Davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderkeri ve vekalet ücretine hükmedilir.
[1] Y. 2 HD, 22.05.2019 T., 2018/4441 E., 2019/6576 K.
[2] Y. 2 HD, 17.01.2017 T., 2016/6730 E., 2017/565 K.
[3] Y. 2 HD, 20.09.1976 T., 5323/6399.
[4] Y. 2. HD, 09.11.2012 T., 2011/17357 E., 2012/26603 K.
[5] Y. 2 HD, 06.06.2016 T., 2015/19056 E., 2016/11165 K.
[6] Y. 2 HD., 19.01.2012 T., 2010/22120 E., 2012/670 K.
[7] Y 2. HD, 19.04.2010 T, 2010/5442 E., 2010/7658 K.
[8] Y. 2. HD, 13.02.2018T. , 2016/14658 E., 2018/1859 K.
[9] Y. 2. HD, 02.04.2001 T., 6696-7811.
[10] Y. 2. HD, 12.05.2005 T., 6696-7811.
[11] Y. 2. HD, 10.09.2001 T., 9914- 11437.
[12] Y. 2. HD, 24.05.2005 T., 5888- 8162.
Comments